
Yapılan yeni bir araştırma, kişilerin nesneleri kavrama biçimlerinin, otizm teşhisinde önemli bir rol oynayabileceğini ortaya koydu. Bilim insanları, otistik bireylerin fiziksel görevleri yerine getirme biçimindeki ince farklara dayalı olarak geliştirdikleri bu testin, otizm tanısında yüzde 85 doğruluk oranıyla etkili olduğunu belirtiyor.

Araştırmada, otistik ve otistik olmayan katılımcılardan, üzerinde takip işaretleri bulunan başparmak ve işaret parmaklarını kullanarak farklı boyutlardaki blokları kavramaları istendi. Test, sadece iki dakika sürerken, kavrama eylemi sırasında parmak hareketlerinin ayrıntılı analizi yapıldı. Ardından, katılımcılardan her bloğu kaldırıp aynı noktaya koymaları ve ellerini başlangıç pozisyonuna geri koymaları istendi.Makine öğrenimiyle yapılan analizler sonucunda, otistik olmayan katılımcıların nesneleri kavrarken boyutlarına bağlı olarak kavrama hareketlerini daha hassas bir şekilde ayarladıkları, otizmli bireylerin ise bu hareketleri tamamlarken daha fazla zaman harcadıkları belirlendi.

Kanada York Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden Profesör Erez Freud, testin doğruluğunun şaşırtıcı olduğunu belirterek, "Modellerimiz otizmi yaklaşık yüzde 85 doğrulukla sınıflandırabildi. Bu, bu yaklaşımın teşhis için daha basit ve ölçeklenebilir araçlar sunabileceğini gösteriyor" dedi.Araştırma, ince motor hareketlerinin ve el-göz koordinasyonunun otizmli bireylerde farklılık gösterebileceğini ve bunun da daha hızlı bir teşhis süreci sağlayabileceğini vurguluyor. Freud, "Bulgularımız, ince motor örüntülerinin değerli tanı sinyalleri sağlayabileceğini öne süren giderek artan araştırma birikimine katkıda bulunuyor" dedi.

Araştırmada kullanılan katılımcılar, yaş ve zeka düzeyine göre eşleştirildi. Çocuklar yerine genç yetişkinlerin kullanılması, gelişimsel farklılıkların etkisini ortadan kaldırmayı amaçladı. Ancak, araştırmacılar testin çocuklar üzerinde de uygulanabileceğini belirtti.Otizm, sosyal ve iletişimsel zorluklarla birlikte, erken çocukluk döneminde el-göz koordinasyonu gibi motor becerilerde de aksaklıklara yol açabiliyor. Bununla birlikte, otizmin kesin nedeni henüz tam olarak bilinmiyor, ancak bazı ailelerde genetik bir yatkınlık olabileceği düşünülüyor.

Birleşik Krallık'ta 700.000'den fazla otizmli birey bulunduğu tahmin ediliyor. Ancak, son yıllarda hastalığa dair farkındalığın artmasıyla birlikte otizm teşhisi koyulan bireylerin sayısında belirgin bir artış gözlemlendi. Bu artış, bazı uzmanlar tarafından aşırı teşhis olarak da yorumlanıyor.

Yeni testin, otizm tanısının daha erken ve doğru bir şekilde konmasına olanak tanıyabileceği, aynı zamanda otizm spektrumundaki bireyler için daha kişiselleştirilmiş tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağlayabileceği ifade ediliyor.