Orman yangınlarının büyük çoğunluğu insan kaynaklı. Son örnek Muğla Yatağan'dan. Yangına arıcılık yapan baba-oğlun neden olduğu ortaya çıktı. Arıları sakinleştirmek için yaktıkları tütsü önce otları tutuşturdu, sonra da ormana yayıldı. Tutuklanan baba ve oğlunun ifadesi de ortaya çıktı. Suçlamaları kabul etmeyen baba , "Tütsüyü söndürdük, yangının bizden kaynaklandığını düşünmüyorum" dedi.
Yatağan'ın Yava Mahallesi’nde kızılçam ağaçlarıyla kaplı ormanda, 17 Ağustos günü saat 13.30 sıralarında yangın çıktı. Bölgeden yükselen dumanı fark edenler, 112 Acil Çağrı Merkezi'ne ihbarda bulundu. İhbarın ardından yangına Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'ne ait 1 uçak, 5 helikopter ile havadan, 23 arazöz ve 135 personelle karadan müdahale edildi.
Alevlerin yerleşim yerlerini tehdidi sonucu Nebiköy, Kayırlı ve Ramada mahallelerindeki 58 ev tedbir amaçlı tahliye edildi. Aydın-Muğla kara yolu, Yatağan-Çine arası devam eden yangın söndürme çalışmaları nedeniyle her iki yönde araç trafiğine kapatıldı. Riskin ortadan kalkması üzerine kapanan yol, tekrar trafiğe açıldı. İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, yangın nedeniyle 30 küçükbaş ve 23 büyükbaşı tahliye ettiklerini, bir arıcıya ait 60 kovanın ise zarar gördüğünü söyledi.
Yatağan Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde jandarma, bölgede yaptığı incelemede yangının kovanların bulunduğu bölgeden çıktığını belirledi. Günün aydınlanması ile uçak ve helikopterler, havadan müdahaleye başladı. Yangın 21 saat süren yoğun müdahale sonucunda saat 11.00 itibarıyla kontrol altına alındı. Arıcılık yapan Mehmet Şahin ve oğlu İlhan Şahin gözaltına alındı. Baba-oğulun arılara körük ile duman verirken yangına neden oldukları saptandı. Gözaltına alınan 2 şüpheli, jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı.
İlhan Şahin, savcılıktaki ifadesinde, "Yaklaşık 3 yıldan bu yana Yava Mahallesi'nde arıcılık yapmaktayız. Arılara şerbet vermek ve tütsü yakma şeklinde bakım yapmak için alana gittik. Babam tütsüyü yaktı. Tütsünün içine 'pünçürük' diye tabir ettiğimiz çam ağaçlarının kuruyan yapraklarından koydu. Devamında çakmakla yaktı. Kovanları açarak arılara şerbet verdim. Babam da bu sırada tütsü ile duman verdi. İşimiz bittikten sonra tütsüyü söndürmek için kapağını açtık. Üzerinde ellerimizi yıkadık. Kalan suyu da içine döküp söndürdük. Tütsüyü soğuttuktan sonra kovanların arkasına bırakıp, bana ait olan araçla araziden ayrıldık. Tütsüye yaklaşık 1 litre su döktük. Tamamen söndükten sonra kovanların arkasına bıraktık. Hatta tütsünün soğuduğunu da kontrol ettik" dedi.
Şahin, ifadesinde saat 12.00 sıralarında babası ile birlikte olay yerinden ayrıldıklarını da söyleyerek, şunları kaydetti:"Aydın-Muğla kara yoluna geldiğimizde aracın sağ ön lastiği patlayınca durmak zorunda kaldık. Lastiği değiştirmek için teyzemin oğlunu çağırdım. 20 dakika sonra yanımıza geldi. Lastiklerin değiştirildiği sırada 13.20'de kovanların bulunduğu yerde dumanları gördük. Babam arılara bakmak için yanımızdan ayrıldı. Aracın lastiğini değiştirdikten sonra babamın yanına gittim. Onu yolda alıp, kovanların yanına bıraktım. Daha sonra lastik tekrar patladı. Değiştirmek için geri döndüm. Tütsüyü söndürdük, yangının bizden kaynaklandığını düşünmüyorum. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.