Kökeni Orta Asya’ya kadar dayanan 3 bin yıllık ölü helvası geleneği özellikle Manisa’nın kırsal kesimlerinde oldukça zahmetli olmasına rağmen yaşatılıyor.
Yaklaşık 3 bin yıllık bir gelenek olduğu söylenen ölünün arkasından yapılan un helvası geleneği, Manisa’nın Gördes ilçesinde yaşatılıyor. Yapımı zahmetli olan ve közde yapılan helvanın bir saat boyunca hiç durmadan karıştırılması gerekiyor.
Anadolu’nun en yaygın geleneklerinden biri olan ölü helvası yapımı, Manisa’nın Gördes ilçesine bağlı Güneşli Mahallesinde yaşatılıyor. Un, irmik, şeker ve fıstıktan yapılan un helvasının en önemli özelliği ise közde pişirilmesi ve sürekli karıştırılması. Köz elde edebilmek için büyük odun parçaları yakılarak köz haline gelmesinin ardından üzerine kazan koyularak ısıtılan yağa belirli aralıklarda un ve irmik ekleniyor. Unun rengi pembeleşmeye başlayınca başka bir ocakta pişen su ve şekerden oluşan şerbet daha sonra bu kazanla karıştırılarak helva yapılıyor.
Oldukça zahmetli olan helvanın dibine tutmaması için sürekli karıştırılması gerekiyor. Karıştırma sırasında dayanışmanın en güzel örneklerinden biri sergilenerek başta ölen kişinin yakınları olmak üzere herkes helvanın yapımına katkı sağlıyor. Helva piştikten sonra, kaşıkla tepsilere dizilerek bütün mahalleye gençler tarafından dağıtımı yapılıyor.