Avustralyalı Dylan Conway, küçük bir kıl dönmesiyle başlayan sağlık sorununun hayatını nasıl derinden etkilediğini anlattı. 19 yaşında pilonidal sinüs hastalığına yakalanan Conway, tam 14 ay boyunca yatağa bağlı kalmak zorunda kaldı ve dokuz kez ameliyat masasına yattı. Basit bir rahatsızlık gibi görünen bu durum, onun için yıllarca süren bir kâbusa dönüştü.
Pilonidal sinüs, kuyruk sokumunda oluşan küçük bir delik veya tünel olarak tanımlanıyor. Cilt tahrişi ya da deri altına gömülen kıllar nedeniyle ortaya çıkan bu hastalık, enfekte olduğunda şiddetli ağrılara yol açabiliyor. Conway'in yaşadığı durum da tam olarak buydu. Eğitimde olduğu sırada, bir sabah sırtının alt kısmında yoğun bir baskı hissiyle uyandığında, bunun hayatını bu denli değiştireceğini hiç tahmin etmemişti.
Zamanla rahatsızlığı şiddetlendi ve ameliyat kaçınılmaz hale geldi. Ancak iyileşme süreci umduğundan çok daha zorlu geçti. Dokuz kez ameliyat olan Conway, bu süreçte 14 ay boyunca yatağa bağımlı hale geldi. Ne yürüyebildi ne de sosyal hayatına devam edebildi.
Geçirdiği ameliyatlar sırasında vücudundan büyük doku parçaları çıkarılan Conway, özellikle dördüncü ameliyatından sonra büyük bir şok yaşadı. Sırtındaki yaranın futbol topu büyüklüğünde olduğunu gören genç adam, bunun bile iyileşmesi için yeterli olmadığını öğrenince umutsuzluğa kapıldı. Bir ameliyatın başarısız olması, onun için bir diğerini zorunlu kılıyordu.
Bu süreç yalnızca fiziksel değil, psikolojik olarak da onu derinden etkiledi. Conway, umutsuzluğa kapıldığı dönemde kitaplarla yeniden hayata tutundu. Zorlukları aşan insanların hikâyelerini okumak ona ilham verdi ve zamanla kitaplar en büyük motivasyon kaynağı haline geldi.
Kitapların gücünü keşfeden Conway, yaşadığı deneyimi başkalarına da ilham kaynağı haline getirmeye karar verdi. 2020 yılında bir yardım kuruluşu kurarak hastanelere ve gazilere özel merkezlere kütüphaneler kurmaya başladı. Projenin amacı, zor zamanlar geçiren insanlara ilham verecek kitaplara erişim sağlamaktı.
Son ameliyatında kuyruk sokumunun büyük bir kısmının alındığını belirten Conway, artık fiziksel görüntüsünü önemsemediğini söylüyor. "Önemli olan tekrar yürüyebilmek, dışarı çıkabilmek ve sevdiklerimle vakit geçirebilmek" diyen Conway, yaşadığı zorlu sürecin sonunda tekrar hayata tutunmayı başardı. "Eğer bu hastalıkla bir kez daha karşılaşsam, artık nasıl başa çıkacağımı biliyorum" diyerek yaşadığı mücadeleyi bir umut hikâyesine dönüştürüyor.