37 yaşındaki aile hukuku uzmanı Cassandra Kalpaxis, kendisine boşanmak için başvuran çiftler arasında kanser hastası olanların ağırlıklı olduğunu söyledi. Kalpaxis, ''Birçok çift, kanser tedavisinin ortasında boşanma kararı alıyor. Bu durumu her defasında şaşkınlıkla karşılıyorum'' dedi.
14 yıldır boşanma avukatlığı yapan Cassandra Kalpaxis, kanser gibi ölümcül hastalık teşhisi alan evli bireylerin, ayrılığa daha yatkın olduklarını öne sürdü. Uzman isim, bu durumu "Ya hayatın ne kadar kısa olduğunu fark edip sahte bir yaşantıyı geride bırakmak istiyorlar ya da artık aşık olmadıkları partnerlerinin yanında ölmek istemiyorlar'' sözleriyle açıkladı.
Kalpaxis, ölüm korkusuyla yüzleşen bireylerin hayat hakkında aydınlanma yaşadıklarını, bu durumun da onları boşanmaya ittiğini anlattı. Bu tür davalarda, kadınların boşanma taleplerini genellikle ellili yaşlarında, erkeklerin ise yetmişli yaşlarında dile getirdiğini belirten Kalpaxis, ölümcül hastalık durumunda bu yaş sınırının ortadan kalktığını vurguladı.
Uzman isme göre; kadınlar, hasta olduklarında hayatın yükünü ortak olarak paylaşmadıklarını fark ediyorlar. Bu durum hem kalplerini kırıyor hem de stres seviyelerini artırıyor. Partnerlerinden daha fazla destek bekledikleri bu karanlık dönemde, beklentileri boşa çıkınca ayrılık kararı kaçınılmaz oluyor. ''Boşanma davası devam ederken, ölen müvekillerim bile oldu'' diyen Kalpaxis, ''Bu tür risklere karşı bazen süreci hızlandırmamız gerekebiliyor'' şeklinde konuştu.
''Hastalıkta sağlıkta'' kalıbının artık içi boş bir klişeden ibaret olduğunu anlatan Kalpaxis, ''Bazı bireyler, bu dönemde aileleriyle vakit geçirmek istiyorlar. Çoğu, son günlerinde anne babalarının yanında olmayı diliyor'' dedi.