Kliniğine gelen çocuklara ilaç vererek "ailelerinin kendilerine cinsel istismarda bulunduğu" yönünde beyan vermeye zorladığı gerekçesiyle dün tutuklanan FETÖ'cü psikiyatri profesörü Süleyman Salih Zoroğlu olayına ilişkin yeni ayrıntılar gelmeye devam ediyor. Son olarak 17 yaşındaki bir kızın aylar süren terapide yaşadığı korku filmi gibi süreci arkadaşlarına bir ses kaydı ile anlattığı ortaya çıktı. Genç kızın ses kaydında "Babamın bana tecavüz ettiğine inandırdı. Ben inanmak istemedim direndim." dediği öğrenildi.
Gerçeğe aykırı cinsel istismar raporu hazırladığı öne sürülen ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olduğu gerekçesiyle Adli Tıp Kurumu'ndaki görevinden ihraç edilen profesör İstanbul'da tutuklandı. VİDEO: UZMANLARDAN SALİH ZOROĞLU YORUMU
Adli Tıp Kurumunda çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarına bakan ve 2016 yılında çıkarılan FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle KHK kapsamında ihraç edilen Süleyman Salih Zoroğlu, 2021 yılında Bakırköy'de kendisine ait muayenehane kurarak çocuk ve ergen psikiyatristi olarak çalışmaya başladı.
FETÖ'nün İstanbul Üniversitesindeki (İÜ) akademik yapılanması kapsamında da hakkında dava açılan şüphelinin 5 ayrı çocukla ilgili hazırladığı ve aileleri tarafından cinsel istismara maruz kaldığı yönündeki raporlar, polis ve savcılığa gönderildi.Savcılık, benzer ifadelerle mağdur oldukları yönünde beyanda bulunan çocuklarla ilgili konuların art arda gelmesi üzerine durumu şüpheli bularak Süleyman Salih Zoroğlu, hakkında soruşturma başlattı.
Söz konusu soruşturma kapsamında İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekiplerince yürütülen çalışmada, şüphelinin çocuklara ketamin adı verilen ve anesteziyi başlatmak amacıyla kullanılmasının yanı sıra hastayı geçici hafıza kaybı ve hipnoz durumuna sokan ilacı verdiği belirlendi.İlacın etkisinde kalan ve hipnoz durumuna geçen çocukların şüpheli doktorun yönlendirmesiyle "ailelerinin kendilerine cinsel istismarda bulunduğu" yönünde beyan vermelerini sağladığı belirtildi.
Bu yöntemi kullanarak 5 ayrı çocuğu cinsel istismara uğradığına inandırarak ailelerinden şikayette bulunmalarını sağladığı iddia edilen şüphelinin hazırladığı raporlarla bazı çocukların aileleri ve avukatlarından tehditle para talep ettiği öne sürüldü.Şüphelinin bazı çocukları evinde tedavi adı altına tuttuğu, bazılarını da "Benim ağabeyim, ablam yurt dışında. Sen çok zekisin, seni orada okutalım" vaadiyle FETÖ'ye kazandırmaya çalıştığı iddia edildi.
Polis ekiplerinin çalışmalarının ardından gözaltına alınan şüphelinin evinde yapılan aramada çok sayıda ketamin ve muadili olan ilaçlar ele geçirildi.Çalışmaların devamında şüphelinin yardımcısı olan ve FETÖ ile iltisakı tespit edilen A.A'nın yanı sıra eşi Ö.Z, sekreteri İ.A. ile ketamin ilacı temin ettiği belirtilen ve başka bir hastanede görevli olan stajer doktor H.A'yı da yakaladı.İfadelerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden doktor Süleyman Salih Zoroğlu ile A.A. tutuklanırken, diğer şüpheliler, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Öte yandan FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle Adli Tıp Kurumu'ndaki görevinden ihraç edilen doktorun ifadesi de ortaya çıkmıştı. Zoroğlu, çocukları manipüle ederek ailelerinden kopardığını itiraf etti. FETÖ'cü doktor, çocukların sözde terapi evi olarak tanımlanan Ümraniye ve Erenköy'deki evlere götürüldüklerini de söyledi. Çocuklara eziyet ve işkence kapsamında tutuklanan Süleyman Salih Zoroğlu'nun kliniğinde ve evinde hayvanlar üzerinde kullanılan ilaçlar ele geçirildi.
Zoroğlu'nun çocuklara ve ailelere yaşattığı dehşetin yankıları sürerken, 17 yaşındaki bir kızın aylar süren terapide yaşadığı korku filmi gibi süreci arkadaşlarına bir ses kaydı ile anlattığı ortaya çıktı. Sabah gazetesinde yer alan habere göre; Melek Ç., "Salih Zoroğlu bana da Ketamin verdi. Burnumdan fıs fıs ile verdi. Normal burun açıcı sprey kabının içindeydi. Aylarca beni babamın bana tecavüz ettiğine inandırmaya çalıştı. Benim babam aramdaki bağ aşırı kuvvetli. Ben buna asla inanmadım. Her gittiğimde kafam iyi olduğunda bana bunu anlattı. 2 saat süren seanslarda ben oturup bu adamla kavga ettim. Sen psikopatsın diye kavga ediyordum. Bana bağımlılık yapan bir ilaç daha yazdı. Ailem araştırdı vermek istemediler. Doktora sordu ailem o da aileme bu ilaç şart kızınız intihar eşiğinde dedi. Ailemde mecburen o ilacı aldı. Çünkü korkmuşlardı. Bu ilaç 2 ay kullanılıp bırakılması lazımmış. Ben onun dediğine göre 4 ay boyunca sabah akşam aldım o ilacı." dediği öğrendildi. İşte genç kızın ses kaydına yansıyan bazı açıklamaları...
"Aylarca bana deli gibi davrandı. Babamı aşırı suçlayarak konuştu.Sanki görmüş gibi bana anlatıyordu. Çoklu kişilik bozukluğu tanısı koydu bana. Beni bile buna inandırdı. Gecelerce ben babamın bana dokunduğunu gördüğüm kâbuslar yaşadım. Bunun üzerine bana evden ayrılmam gerektiğini söyledi.
Klinikteki başka kızlardan bahsetti, onlarda evden ayrılmak istiyor dedi. Bazı kızlara tacizde bulunmuş ama bana bulunmadı. Tabi kafam iyiyken neler yaptı bilmiyorum. Ama terapiden çıkıp oranın tuvaletinde kendi kendimi ısırdığımı hatırlıyorum.Adamın dediklerine inanmak istemiyorsun ama bir taraftan ilacın etkisiyle buna inanmamak imkânsız. Hep kafamın içinde sahte bir anı oluyordu.
Beni pazar günleri klinik kapalıyken tek başıma çağırıyordu. Babam bu adama gidemezsin gitme de diyemedi.Çünkü dese sanki gözümde suçlu olacakmış gibiydi. Çok kötü durumdaydım ne şikâyetçi oldum ne de bir şey. Ama bir şekilde ona gitmeyi bıraktım"