CasibomForum.NET | Forum Sitesi

CasibomForum.Net Türkiye`nin en güncel ve kaliteli genel forum sitesi`dir.
CasibomForum'a katılım zahmetsiz ve ücretsizdir!

  • Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis ve kumar oynatılmamaktadır! Casibom Forum Sitesi, Türkçe dilini kullanan ve Türkiye dışında yaşayan kişileri bilgilendirmek amacıyla düzenlenmektedir. Casibom Forum sitesinde tanıtılan bahis firmaları Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca yasal olmayabilir, Türkiye'de ikamet eden ve paylaştığımız iddaa tahminlerini takip eden kişiler Sportoto bayileri olan; Bilyoner, Nesine, Tuttur, Birebin, Misli ve Oley web sitelerinden bahis yapmalıdır. Digitürk ve D-Smart gibi platformların sahip olduğu telif haklarından ötürü sitemizde yayınlarına yer verilmemektedir.

    Skype : live:.cid.a929326185b46229

ANTİDEPRESAN KULLANLAR ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Diyanet'e göre antidepresan kullanlar oruç tutabilir mi?

miRBey

Member
Katılım
23 Tem 2023
Mesajlar
18,793
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Antidepresan kullananlar oruç tutabilir mi? Diyanet'e göre Antidepresan kullanan oruç tutabilir mi?

Antidepresan ilaçları, çoğu zaman düzenli ve uzun vadeli kullanım gerektiren tıbbi tedavilerdir. Bir uzman psikiyatri doktoru tarafından reçete edilen bu ilaçların, doktor tavsiyesi olmadan kesilmesi veya dozunun değiştirilmesi sakıncalı bulunur.

URdgT_qYNk6Y3lkpoYHW5g.jpg

ANTİDEPRESAN KULLANANLAR ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Oruç, sağlığı tehlikeye sokmayacak bireyler için farz kabul edilir. Diyanet İşleri Başkanlığının genel bilgilendirmelerine göre, hayati öneme sahip ilaçları bırakmak sakıncalı ise veya tedavinin kesintiye uğraması ciddi sıkıntılar doğuruyorsa, hastalık hali göz önünde bulundurularak oruç ertelenebilir ya da uygun bir vakitte kaza edilebilir. Antidepresanların düzenli alınması, kişiyi ruhsal olarak dengede tutan önemli bir unsurdur. Tedaviyi yarıda bırakmak, depresyonun veya diğer psikiyatrik belirtilerin ağırlaşmasına yol açabilir. Bu nedenle, antidepresan kullananların oruç tutma kararı almadan evvel doktora danışması ve tıbben uygun bulunmadıkça ilaç tedavisini aksatmaması önerilir. Sağlığı riske atmadan ibadeti sürdürebilmenin yolları aranmalı, şartlar uygun değilse oruç kaza veya fidye ile telafi edilebilir. Böylelikle hem manevi sorumluluk hem de ruh sağlığı korunmuş olur. ANTİDEPRESAN KULLANANLAR ORUÇ TUTARKEN İLAÇ SAATLERİNİ NASIL AYARLAMALI? Antidepresan ilaç kullananlar, oruç tutmayı planladıklarında öncelikle psikiyatri uzmanından randevu alarak bir kullanım çizelgesi belirlemelidir. Doktor, ilacın etken maddesi ve vücutta kalma süresine göre sahur ve iftar saatlerinde alınabilecek bir program oluşturabilir. Günde tek doz alınan bazı antidepresanlar, iftar veya sahur zamanı kullanılabilir. Fakat yarı ömrü kısa olan ve günde iki ya da daha fazla doz gerektiren ilaçlar için saatleri düzenlemek güç olabilir. Eğer doktor, bu ilaçların uzun açlık süresine rağmen sahur ve iftar arasında uygun şekilde alınabileceğini onaylarsa, kişi oruç tutabilir. Ancak tıbbi açıdan risk görülüyorsa, tedavinin aksamaması için oruç tutma fikri ertelenebilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, sağlık sorunlarını göz önüne alarak ibadette kolaylık esası olduğunu ifade eder. Bu yüzden, ilaç saatlerinin düzenlenmesi mümkün olmazsa oruç kaza edilebilir. İdeal yaklaşım, hem doktor önerisine hem de dini prensiplere bağlı kalarak karar vermektir. ANTİDEPRESAN KULLANANLAR ORUÇ SÜRESİNCE İLAÇ DOZUNU DEĞİŞTİRMELİ Mİ? Antidepresan dozu, gelişigüzel ya da şahsi kararla azaltılmamalı veya artırılmamalıdır. İlaç dozu, kişinin ruhsal durumunun stabil kalmasında belirleyici bir faktördür. Oruç tutma isteği, ilaç dozunun değişmesini gerektirecekse, mutlaka psikiyatrist onayı alınmalıdır. Bazı antidepresanlar uzun salınımlı formüllerle üretilir ve günde tek doz almak yeterli olabilir. Bu gibi durumlarda, sahur ya da iftarda ilacı almak mümkünse doz sabit tutulabilir. Ancak ilacın birden kesilmesi, depresyon veya anksiyete belirtilerinin güçlenmesine yol açabilir ve tedavi sürecini uzatabilir. Diyanet’e göre, oruçlu kalmak ciddi bir hastalık riski oluşturuyorsa ibadet ertelenebilir. Sağlığın korunması, ibadetin sürdürülebilmesi için önceliklidir. Eğer doktor, dozda ayarlama yapmadan orucun sürdürülebileceğini belirtirse bu plana sadık kalınmalı, aksi durumda ilaç rejimini bozmamak için oruca ara vermek de bir seçenektir. Böylece kişinin ruh sağlığı ve dini sorumlulukları dengede tutulabilir. ANTİDEPRESAN KULLANANLAR ORUÇ SIRASINDA SUSUZ KALMAKTAN ETKİLENİR Mİ? Bazı antidepresan türleri, vücuttaki sıvı dengesini etkileyebilir veya ağız kuruluğu gibi yan etkilere neden olabilir. Uzun oruç saatlerinde yeterince sıvı alınmaması, bu etkileri artırıp kişiyi rahatsız edebilir. Özellikle sıcak havalarda susuz kalmak, halsizlik veya baş dönmesi gibi belirtileri şiddetlendirebilir. Psikiyatrist ya da ilgili hekim, bu olası etkileri değerlendirerek ilaç saatlerini sahur ve iftar aralığına kaydırabilir. Yine de ciddi boyutta susuzluk riski varsa, hem bedensel hem de ruhsal sağlık zarar görebilir. Diyanet’in temel yaklaşımı, bir ibadetin kişinin sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiği durumlarda kolaylık sağlamaktır. Susuz kalmaktan olumsuz etkilenen antidepresan kullanıcılarının tedavi sürecini bozmamak adına, doktorla detaylı görüşmesi önerilir. İslam’da, kişinin sağlığını koruması esastır. Oruç tutma sırasında su eksikliği kaynaklı zorluklar sıklaşıyorsa ve ruhsal dengeyi de etkiliyorsa, uygun bir dönem seçmek ya da kaza orucuna yönelmek düşünülebilir.
F4zARSdjtEmzABa28Cg_hw.jpg

Antidepresan kullanımında ilk danışılacak uzman, ilacı reçete eden psikiyatri doktorudur. Kişinin depresyon, anksiyete veya farklı bir psikiyatrik rahatsızlığı olabilir ve bu rahatsızlığın seyri ancak uzman doktor tarafından değerlendirilebilir. Aynı zamanda, ek sağlık sorunları varsa dahiliye veya ilgili branş hekimiyle de görüşmek yararlı olur. Ancak öncelik her zaman psikiyatri uzmanındadır çünkü antidepresanların hangi dozda, ne zaman ve nasıl alınacağı konusundaki nihai bilgi ona aittir. Diyanet İşleri Başkanlığı, konuyu dinî hüküm açısından ele alır fakat tıbbi gereklilik konusunda söz sahibi hekimdir. Antidepresan kullanan ve oruç tutmayı arzulayan kişiler, hekimin verdiği onay ve yönlendirmeyle hareket etmelidir. Tedavinin aksamaması, kişinin ruh sağlığının bozulmaması için bu işbirliği önemlidir. Doktorun “oruç tutmak sakıncalıdır” yönünde bir uyarısı varsa, orucun ertelenmesi veya kaza edilmesi seçeneği göz önüne alınabilir. Böylelikle sağlık ve ibadet dengesi korunmuş olur. ANTİDEPRESAN KULLANANLAR ORUÇ ESNASINDA BİLİNÇ KAYBI YAŞARSA NE YAPMALI? Bazı antidepresanlar, özellikle yan etki profili yüksek olanlar, nadir de olsa sersemlik veya bayılma gibi durumlar yaratabilir. Oruçla birleşince vücudun sıvı ve besin eksikliği bu belirtileri ağırlaştırabilir. Bilinç kaybı veya ciddi derecede baş dönmesi yaşanırsa, öncelikle tıbbi yardım alınması gerekir. Bu gibi ani durumlarda, sağlığın korunması önceliklidir. Diyanet’e göre, hayatî bir risk veya ağır bir hastalık belirtisi söz konusu olduğunda oruç bozulabilir ve daha sonra kaza edilebilir. Eğer bilinç kaybı sık tekrar ediyorsa, psikiyatrist ve gerekirse dahiliye uzmanıyla görüşüp antidepresan tedavisinin oruç saatlerinde güvenli olup olmadığı yeniden değerlendirilmelidir. Kişinin hayatını tehlikeye atacak veya kalıcı hasar bırakabilecek durumlarla karşılaşması, dinen de tıbben de hoş görülmez. Bu nedenle, tedavi planına göre karar verilmeli, gerekli hallerde oruç ibadeti ertelenerek veya farklı şekillerde telafi edilerek ruhsal ve bedensel sağlığın korunması sağlanmalıdır. ANTİDEPRESAN KULLANANLAR ORUÇ TUTARKEN PSİKOLOJİK DESTEK ALABİLİR Mİ? Psikolojik destek, tedavi sürecinin ayrılmaz bir parçası olarak her zaman alınabilir. Oruç tutan antidepresan kullanıcılarının, uzun açlık ve susuzluk dönemlerinde duygu durum değişiklikleri yaşayabileceği bilinir. Bir psikolog veya psikiyatrist ile düzenli görüşmeler, bu süreçte ortaya çıkabilecek kaygı, huzursuzluk veya depresif belirtilerin daha iyi yönetilmesini sağlar. Diyanet de kişinin manevi olarak rahat hissetmesi, ibadetini zorlanmadan gerçekleştirmesi için destek almasının sakıncası olmadığını belirtir. Yardım almak, ibadetin hem ruha hem de bedene zarar vermeden sürdürülmesine katkı sunar. Özellikle Ramazan ayının getirdiği uyku değişiklikleri, beslenme düzeni ve sosyal aktivitelerdeki farklılıklar, ruhsal dengeyi etkileyebilir. Düzenli psikolojik destek, oruç tutmayı isteyen antidepresan kullanıcıları için tedavi motivasyonunu yükseltir ve olası semptom artışlarını önlemeye yardımcı olur. Böylece manevi yükümlülük ve sağlık durumu arasında sağlıklı bir denge kurulabilir. ANTİDEPRESAN KULLANANLAR ORUÇ ESNASINDA EK GIDA VEYA TAKVİYE ALMALI MI? Bazı antidepresanlar, vücudun vitamin ve mineral dengesini dolaylı olarak etkileyebilir. Uzmanlar, gerekli gördüklerinde ek besin takviyeleri veya vitamin kullanımını önerebilir. Oruç saatleri içinde, ağız yoluyla gıda veya takviye almak orucu bozar. Bu nedenle, zorunlu destek ürünleri varsa bunlar sahur veya iftar saatlerinde alınmalıdır. Örneğin, demir, B12 veya D vitamini takviyesi gerekiyorsa, doktorun belirleyeceği zamanlamaya uyulmalıdır. Diyanet, tedavi için kullanılan ilaçların oruç dışı saatlere denk getirilmesini tavsiye eder. Ancak antidepresanlarla birlikte düzenli bir takviye kullanım zorunluluğu söz konusu olup da açlık süresi bunu imkânsız kılıyorsa, oruç tutmak ertelenebilir. Kişinin temel sağlık durumu risk altına girecekse oruç yerine kaza veya fidye gibi kolaylıklar değerlendirilebilir. Her durumda, takviye alımının gerekliliği doktor tarafından belirlenmeli ve bu planlamaya sadık kalınmalıdır.
74tgcCA62kaIowBJSOI4Kw.jpg

Uzun saatler boyunca aç kalmak, kan şekeri ve hormon dengesi üzerinde değişimler yaratabilir. Bu durum, antidepresan kullanan kişilerde ruh hali dalgalanmalarına, anksiyete artışına veya halsizliğe yol açabilir. Özellikle hipoglisemiye yatkın olan bireyler, yetersiz beslenme sonucu daha gergin veya depresif hissedebilir. Bu nedenle, oruç saatlerinde aç kalmanın getireceği zorluklar göz ardı edilmemelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın belirttiği gibi, tıbben oruç tutmaya uygun olmayan kişilerin sağlığını riske atması gerekmez. İlacı düzenli saatlerde alıp dengeli beslenme sağlanamıyorsa, oruç ibadeti ertelenebilir veya daha sonra kaza edilebilir. Aç kalmanın psikolojik dengeyi bozduğu tespit edilirse, doktor ve din uzmanının görüşü alınarak en uygun karar verilmelidir. Bu süreçte, hem ilaç saatlerini hem de beslenmeyi oruç programına uyarlayabilecek bir plan yapılabilir. Yine de zorlanma yaşanıyorsa sağlığı korumak önceliklidir. ANTİDEPRESAN KULLANANLAR ORUÇ TUTARKEN İLACI BIRAKIRSA NE OLUR? Antidepresanlar, düzenli ve planlı kullanım gerektiren ilaçlardır. Tedavinin yarıda kesilmesi veya aniden bırakılması, yoksunluk belirtilerine, depresyonun derinleşmesine ya da anksiyete ataklarının artmasına yol açabilir. Uzun süreli bir iyileşme hedefiyle başlanmış tedavilerde, oruç gerekçesiyle ilacı bırakmak tıbbi açıdan tavsiye edilmez. Diyanet, sağlık için zorunlu olan bir tedavinin kesilmesinin sakıncalı olabileceğini söyler ve bu durumda orucun ertelenebileceğini ya da daha sonra kaza edilebileceğini ifade eder. Yani ilaç kullanımından daha hayati bir durum söz konusu olmadığı sürece tedavinin aksatılması doğru değildir. Doktor, ilacı tamamen kesmek yerine oruç dışı saatlere çekerek kullanım düzeni oluşturabilir. Ancak bu da mümkün değilse, oruç tutmak yerine sağlığı korumak ve ibadeti ileri bir zamanda telafi etmek daha uygun bir çözümdür. Böylelikle tedavinin sürekliliği bozulmaz, kişinin ruh sağlığı riske atılmaz. ANTİDEPRESAN KULLANANLAR ORUÇ İBADETİNDE PSİKOLOJİK OLARAK NASIL ETKİLENİR? Antidepresan tedavisi alan bireylerin ruhsal durumları hassas olabilir. Oruç, manevi güç ve sabır gibi kavramları ön plana çıkararak bazen moral açısından olumlu katkılar sağlayabilir. Fakat uzun açlık ve susuzluk, özellikle depresyon veya anksiyete ataklarına meyilli kişilerde duygusal dalgalanmalara yol açabilir. Vücudun alışık olduğu besin ve sıvı düzenine ara verilmesi, enerji düşüklüğü veya gerginlik yaratabilir. Diyanet kaynakları, ibadetin manevi boyutunun önemini vurgularken, kişinin sağlığını tehlikeye atacak koşullardan kaçınmayı da öğütler. Bu sebeple, antidepresan kullananlar oruç tutarken ruh hallerinde beklenmedik dalgalanmalar yaşıyorsa, konuyu doktorlarıyla değerlendirmelidir. Gerekirse ilacın alım saatleri düzenlenerek veya destekleyici tedaviler eklenerek ibadet sürdürülür. Yine de kişinin ruhsal durumu ağırlaşıyorsa ve uzmanlar devamın sakıncalı olduğunu belirtiyorsa, ibadeti ertelemek veya kaza etmek daha sağlıklı bir tercih olabilir. Böylece ruhsal denge bozulmadan, dinî sorumluluk yerine getirilir. ANTİDEPRESAN KULLANANLAR ORUÇ TUTARKEN NELERE DİKKAT ETMELİDİR? Antidepresan kullananlar, oruç sürecinde ilaç saatlerini doktor tavsiyesiyle belirlemelidir. Sahur ve iftarda dengeli beslenme, yeterli su tüketimi ve uyku düzeni konularına özen gösterilmelidir. Özellikle kan şekeri düşüşlerine karşı dikkatli olmak, tatlı ya da karbonhidrat dengesi yüksek gıdaları dengeli tüketmek önemlidir. Ayrıca, ani duygu durum değişikliklerini gözlemlemek gerekir. Diyanet, dinî ibadetlerin insan sağlığını tehdit etmemesi gerektiğini açıklar. Tedavinin aksamasına veya kişinin ciddi sıkıntı yaşamasına neden olabilecek uygulamalardan kaçınılmalıdır. Gerekirse bir psikolog veya psikiyatristten danışmanlık alarak Ramazan boyunca yaşanabilecek ruhsal dalgalanmaları en aza indirmek mümkündür. Fiziksel aktivitelerin ağır olmamasına, kalabalık ortamlarda uzun süre kalınacaksa vücudun yeterince dinlenmesine dikkat edilmelidir. Kısacası, antidepresan kullananlar oruç tutarken hem doktor hem de dini rehberle yakın işbirliği yapmalıdır. Bu sayede sağlıklı ve huzurlu bir Ramazan dönemi yaşanabilir.
6ZytjJ8vekGL-NuK6uwDFA.jpg

Ağız yoluyla alınan her türlü ilaç, klasik görüşe göre orucu bozar. Antidepresanların büyük çoğunluğu hap, kapsül veya şurup formundadır ve bunların oruç saatleri içerisinde kullanılması orucu geçersiz kılar. Diyanet İşleri Başkanlığı, hayati önem taşıyan ve kesintisi büyük risk yaratan ilaçların kullanımına ihtiyaç duyan kişilerin oruç tutmaya zorlanamayacağını, bu kişilerin daha sonra kaza orucu tutabileceğini söyler. Bazı enjeksiyon yoluyla alınan ilaçların orucu bozup bozmayacağı ise farklı görüşlere tabidir. Yine de antidepresanlar genellikle sindirim sistemi üzerinden etkili olduğu için, oruç sırasında alınması önerilmez. Doktor, sahur veya iftar saatlerine ilaç kullanımını kaydırabileceğini söylerse, oruç bozulmadan tedavi sürdürülebilir. Aksi durumda, sağlığın bozulması yerine orucu ertelemek veya kaza etmek dinen daha uygun kabul edilir. Böylelikle hem tedavi aksamaz hem de ibadet sorumluluğu ileriki bir dönemde yerine getirilir. ANTİDEPRESAN KULLANANLAR ORUÇ TUTMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE DOKTORA DANIŞMASI GEREKİR Mİ? Uzman psikiyatrist onayı olmadan, antidepresan tedavisi alan birinin oruç tutmaya başlaması riskli olabilir. İlaçların dozları, gün içindeki dağılımları ve vücudun ihtiyaç duyduğu besin desteği göz önünde bulundurulmalıdır. Tedaviyi planlayan doktor, hastanın genel durumuna ve ilacın etken maddesine göre orucun uygun olup olmayacağını belirler. Diyanet, tıbbi gereklilik durumunda orucun ertelenebileceğini veya kaza edilmesi yoluna gidilebileceğini belirtir. Bu, kişinin ruhsal ve bedensel sağlığını öncelik alma gerekliliğinden kaynaklanır. Doktor görüşü olmaksızın, “İlacı sahur ve iftar arası kullanırım, bir şey olmaz” şeklinde düşünenler, beklemedikleri yan etkilerle karşılaşabilir. Bu nedenle, oruç niyeti taşıyan antidepresan kullanıcılarının en doğru adımı, tedavi sorumlusuyla önceden görüşmektir. Doktor, ilaç saatlerini düzenleyebilecekse veya tedavinin aksamayacağından emin olacaksa oruç tutma kararı netleşir. Aksi halde sağlık riske atılmamalıdır. ANTİDEPRESAN KULLANANLAR ORUÇ SÜRESİNCE UYKU DÜZENİNİ NASIL AYARLAMALI? Ramazan döneminde sahura kalkmak, gece uykusunu kesintiye uğratır. Antidepresanlar ise kişinin uyku düzenini etkileyebilecek nitelikte olabilir. Özellikle sakinleştirici özelliği olan ilaçlar, uyanma güçlüğüne veya gün içinde aşırı yorgunluğa yol açabilir. Sahurdan sonra yeterli uyumak veya gün içerisinde kısa dinlenme aralıkları vermek, depresyon ve anksiyete belirtilerinin artmasını önlemek açısından yararlı olabilir. Doktor, antidepresanın zamanlamasını iftara veya yatma saatine göre ayarlayabilir. Diyanet’e göre oruç, zorluklara sabretmeyi öğretir ancak bu zorluk sağlığı riske atmamalıdır. Düzenli uyku, ruhsal dengenin korunmasında önemli bir faktördür. Bu nedenle oruç tutan antidepresan kullanıcılarının, uyku düzenine ekstra özen göstermesi gerekir. Düzenli bir uyku planı hazırlamak, gece saatlerini bölmemek ve ilaç kullanım saatlerini doktorla birlikte belirlemek tavsiye edilir. Bu şekilde ruhsal açıdan daha istikrarlı, bedensel olarak da daha enerjik bir Ramazan geçirmek mümkündür. ANTİDEPRESAN KULLANANLAR ORUÇ ESNASINDA YAN ETKİLERE KARŞI NE YAPMALI? Antidepresanlar, nadiren de olsa yoğun baş ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi ya da kalp çarpıntısı gibi yan etkilere yol açabilir. Oruç saatlerinde vücut uzun süre susuz ve gıdasız kaldığından bu belirtiler şiddetlenebilir. Eğer bu tür yan etkiler hafif seyrediyorsa, iftarda ve sahurda yeterli sıvı alımına dikkat etmek veya doktorun önerdiği ilaç saatlerini düzenlemek işe yarayabilir. Ancak yan etkiler ciddi boyuta ulaşıyorsa, mutlaka psikiyatrist veya aile hekimiyle görüşmek gerekir. Diyanet, kişinin sağlığını tehlikeye sokacak bir durumla karşılaşması halinde orucunu bozabileceğini ve sonra kaza edebileceğini açıklar. Yan etkiler tedaviyi tamamen aksatacak kadar ağır ise, oruç tutmak yerine tedaviyi sürdürmek daha akılcı olabilir. Doktor, farklı bir antidepresana geçmeyi veya doz azaltmayı değerlendirebilir. Her halükarda sağlık durumu göz ardı edilmemeli, yan etkilerin artması halinde uzman görüşü alınarak gerektiğinde oruç ertelenmelidir.
BZjVH-5eQkuVHrZg526BMQ.jpg

Antidepresan kullananlar için iftar ve sahur arasında doğru bir beslenme ve ilaç düzeni yapmak önemlidir. İftar esnasında ağır ve hızlı yemek yerine hafif bir başlangıçla mideyi rahatlatmak, ardından vücudun ihtiyacı olan protein, karbonhidrat ve sağlıklı yağları içeren dengeli bir öğün tüketmek önerilir. Sahurda ise sindirimi kolay yiyeceklerle birlikte yeterli su alımına özen gösterilmelidir. İlaç kullanımı doktorun belirlediği saatlerde yapılmalı, bazı antidepresanlar tok karna, bazıları ise farklı saat aralıklarında daha uygun etki gösterebilir. Diyanet’e göre, ilaçlar oruç saatleri dışında alınabildiği sürece oruç geçerli sayılır. Bu nedenle, uzman görüşüyle belirlenmiş bir plan oluşturmak gerekir. Planlama, ruhsal durumu ve vücudun enerjisini koruyarak oruç tutmayı kolaylaştırır. Gerekirse, gün içinde hafif egzersiz veya kısa süreli istirahate de vakit ayrılabilir. Böylece antidepresan etkisiyle orucun bir arada getireceği zorluklar asgari düzeye indirgenir. ANTİDEPRESAN KULLANANLAR ORUÇ DÖNEMİNDE TEDAVİLERİNİ AKSATIRSA NE OLUR? Düzenli kullanım gerektiren antidepresan tedavisi, aksatılması halinde kişinin ruhsal durumunu olumsuz etkileyebilir. Bu kesinti, belirtilerin yeniden alevlenmesine veya yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Oruç tutma arzusu ne kadar güçlü olursa olsun, sağlığı tehlikeye atmak İslam’da uygun görülmez. Diyanet İşleri Başkanlığı, kişinin tedavi sürecini sekteye uğratacak bir eylemde bulunmasını tavsiye etmez ve bu gibi durumlarda orucun sonraki günlerde kaza edilebileceğini açıklar. Tedaviyi aksatmak, daha uzun süreli veya daha ağır ilaç kullanımına yol açabilir. Bu nedenle, antidepresan kullananlar doktorlarıyla konuşarak, ilaç saatlerini sahur ve iftar arasına koymaya çalışmalı ya da tıbben mümkün değilse tedaviyi sürdürmek adına oruç tutmayı ertelemelidir. Aksi halde hem sağlık açısından hem de ibadetten alınacak manevi tatmin açısından sıkıntılı sonuçlar doğabilir. Önemli olan, tedavi devamlılığını korumak ve ruhsal bütünlüğü sağlamaktır. ANTİDEPRESAN KULLANANLAR İÇİN ORUÇ TUTARKEN SOSYAL DESTEĞİN ÖNEMİ NEDİR? Sosyal destek, özellikle depresyon ve anksiyete gibi rahatsızlıkları bulunan bireyler için büyük önem taşır. Antidepresan kullananlar, oruç döneminde beslenme, uyku ve günlük rutin değişikliklerine uyum sağlarken zorlanabilir. Bu süreçte aile üyelerinin, arkadaşların veya komşuların anlayışı, manevi destek vermesi ve yardımcı olması, kişinin ruhsal sağlığını olumlu yönde etkiler. Sahur ve iftar hazırlıklarında birlikte hareket etmek, yorgunluk hissini azaltabilir. Diyanet, Ramazan ayının dayanışma ve paylaşım ayı olduğunu vurgulayarak, toplumsal desteğin önemine işaret eder. Yakın çevrenin desteğiyle düzenli ilaç alımını unutmamak, ani duygu değişimlerinde konuşabilecek birini bulmak mümkündür. Ayrıca, psikolojik danışma veya grup terapisi gibi destekler de bu dönemde yararlı olabilir. Kişi, sosyal çevre sayesinde hem ruhsal olarak güçlenir hem de ibadetini daha huzurlu yerine getirir. Sosyal paylaşımın arttığı Ramazan günlerinde böylesi bir destek, antidepresan kullananlar için büyük kolaylık sağlar. ANTİDEPRESAN KULLANANLARIN ORUÇ TUTMASI İLE İLGİLİ DİYANETİN GÖRÜŞÜ NEDİR? Diyanet İşleri Başkanlığı, genel olarak kronik veya ciddi hastalığı bulunan kişilerin, doktor raporuyla oruçtan muaf tutulabileceğini belirtir. Antidepresan kullananlar, ilaçlarını düzenli almak zorundaysa ve aksi durumda ruhsal sağlıkları ciddi ölçüde zarar görecekse, oruç tutmayabilir ya da daha sonra kaza edebilir. İslam’ın temel prensiplerinden biri, sağlığın korunmasıdır. Diyanet, hayati önem taşıyan ilaçların kullanılmasının kesilmesini önermez. Kişinin tedavisi aksamaksızın oruç tutma imkânı varsa, doktorun belirleyeceği saatlerde ilaç almak suretiyle oruç ibadetine devam edilebilir. Ancak doktor bu kullanımın uzun açlık veya susuzlukla mümkün olmadığını belirtiyorsa, dinen bu kişi muaf tutulur ve daha uygun bir zamanda orucu kaza eder. Böylelikle ne dinî yükümlülük ihmal edilir ne de sağlık riske atılmış olur.Kaynak: diyanet.gov.tr
 
Üst Alt