CasibomForum.NET | Forum Sitesi

CasibomForum.Net Türkiye`nin en güncel ve kaliteli genel forum sitesi`dir.
CasibomForum'a katılım zahmetsiz ve ücretsizdir!

  • Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis ve kumar oynatılmamaktadır! Casibom Forum Sitesi, Türkçe dilini kullanan ve Türkiye dışında yaşayan kişileri bilgilendirmek amacıyla düzenlenmektedir. Casibom Forum sitesinde tanıtılan bahis firmaları Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca yasal olmayabilir, Türkiye'de ikamet eden ve paylaştığımız iddaa tahminlerini takip eden kişiler Sportoto bayileri olan; Bilyoner, Nesine, Tuttur, Birebin, Misli ve Oley web sitelerinden bahis yapmalıdır. Digitürk ve D-Smart gibi platformların sahip olduğu telif haklarından ötürü sitemizde yayınlarına yer verilmemektedir.

    Skype : live:.cid.a929326185b46229

40 yıldır inceleniyorlar: “Yer altında yaşıyorlar, oturma odaları ve mutfakları var”

hepmiben

New member
Katılım
2 Eyl 2023
Mesajlar
48,225
Tepkime puanı
0
Puanları
0
40 yıldır inceleniyorlar: “Yer altında yaşıyorlar, oturma odaları ve mutfakları var”

Nannospalax ehrenbergi yani kör fareler… Diyarbakır’da görülen kör fareler, 1984 yılından bu yana inceleniyor. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Coşkun, bu hayvanların yer altında açtıkları tünellerde düzenli hayatları olduğunu söyledi. Coşkun, “Mesela bunların oturma odaları, besin depo odaları, mutfakları ayrı ayrı.” dedi.

6Z28_IeHPkiRUSU2NOQBmQ.jpg

Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Coşkun, 1984 yılında bu yana kör fareler (nannospalax ehrenbergi) üzerinde bilimsel çalışmalar yapıyor.
nJrVnmPQREOl8r2OWHZsxg.jpg

Coşkun, literatürde Asurlular ve Sümerler zamanında sütünü içenlerin gözlerinin açıldığına ilişkin bilgi olan, şimdilerde uzun yaşam ve kanserle ilgili çalışmalarda kullanılan, kimi zaman da yer altındaki tarihi eşyaları toprakla yüzeye çıkartarak, arkeolojik kazılar için ipucu veren kör farelerin yer altındaki sıra dışı yaşamını anlattı.
r4fn_DrlvUWdlmtKQTPluA.jpg

Kör farelerin yer altında çok düzenli ve titiz bir yaşam sürdürdüğünü belirten Prof. Dr. Coşkun, “Kör fareler, Türkiye’de geniş dağılış gösteren memeli hayvanlarımızdan bir tanesidir. Hepimiz bunları hemen hemen yakından tanırız. Çünkü yüzeye çıkardıkları topraklardan tanınabiliyor ama bazen köstebeklerle karıştırılıyor. Anadolu’nun büyük bir kısmında köstebekler bulunmuyor. Köstebeklere sadece Karadeniz sahil bölgelerinde, Akdeniz sahil bölgelerinde ve İstanbul civarında rastlayabiliyoruz. Yer altında açtıkları tünellerde oldukça düzenli bir yaşamları var.” dedi.
WP83LuU2Vk2-d5ltm6g-kg.jpg

“Mesela bunların oturma odaları, besin depo odaları, mutfakları ayrı ayrı. Ayrıca idrar ve dışkılarını bırakacakları çukurluklar var.” diye konuşan Prof. Dr. Coşkun, “Özellikle yavru döneminde çiftleşmek için bir çiftleşme odası hazırlıyorlar. Burası çiftleşme odasından sonra yavruların büyütüldüğü odalar olarak kullanılıyor. Bu odaya, yerin altında çok sayıda giriş ve kaçış tünelleri var. Yani yavruların güvenliği için oldukça karmaşık bir yapı oluşturuyorlar.” ifadelerini kullandı.
_Xv_seXTIkmra4Wq6cop-A.jpg

Kör farelerin esas yuvalarının 1,5 metre derinlikte olduğunu anlatan Coşkun, “Ama beslenme için açtıkları yüzeyler 10 ile 15 santimetre kadar yukarılarda bulunabiliyor. Burada rastladıkları özellikle yumru şeklindeki besinleri toplayıp kışlık yiyecek olarak kendilerine biriktiriyorlar. Bunların bakımını her zaman yapıyorlar. Çürümelerine engel oluyorlar. Çürüyenleri toprakla birlikte dışları atıyorlar.” şeklinde konuştu.
IActmJAQY0CpS7VIgkM7Dg.jpg

Kör farelerin kimi zaman tarım ürünlerine zarar verdiği yönünde düşüncelerin olduğunu ancak toprağı karıştırma ve tüneller açmalarıyla havalandırma konusunda tarıma yarar sağladığını söyleyen Prof. Dr. Coşkun, şöyle devam etti: “İnsanlar tarım ürünlerine zarar verdiğini düşünüyorlar. O çıkardıkları topraklarla ürünlerine zarar verdiklerini düşünüyorlar. Aslında o kadar çok büyük zararları söz konusu değil. Özellikle patates, soğan ve havuç benzeri tarlalarda zarar oluşturabilirler ama patates ve soğanı pek sevmiyorlar. Havuçları severek yiyorlar. Bunların çok büyük bir zararının olduğunu düşünmüyorum. Ama bu zararların yanında, toprağı zenginleştirmeleri ve altüst etmeleri bakımından oldukça büyük yararları söz konusu. Toprağı havalandırıyorlar, altüst ediyorlar, karıştırıyorlar ve yeni yeni şeylerin oluşmasına sebep oluyorlar. Zenginleşmenin, humuslaşmanın oluşmasına katkı sunuyorlar.”
3e-ZPR2PWEaf6zErSftyUg.jpg

Prof. Dr. Yüksel Coşkun, kör farelerin yer altındaki tarihi eserleri toprakla yüzeye çıkartarak arkeolojik kazılar için önemli ipuçları verdiğini, Asurlular ve Sümerler döneminde körlere şifa diye sütlerinin içildiğini belirterek, şöyle konuştu: “Kör farelerin ayrıca insana arkeolojik kalıntıları çıkartmaları bakımından da faydaları olabiliyor. Birçok kazı alanında, yer altında bulunan malzemeleri toprakla dışarı atmaları bakımından yararlı oluyorlar. Eski Sümer inançlarına göre de sütlerini içenlerin gözlerinin iyileştiği yani kör olan insanların kör farelerin sütünü içerlerse gözlerinin açılacağı şeklinde inançları var. Literatürde böyle bir bilgi var. Özellikle Asurlular ve Sümerler döneminde bu hayvanların sütünün içilmesinin kör gözlere veya ama olan gözlere şifa olacağı şeklinde bir inanç var. Yer altında oksijen ortamı ve oranı düşüktür. Kör fareler, oksijensiz ortamda yaşama şansını yakalayabilen hayvanlardan biridir. Dolayısıyla yaşlanmayla ve kanserle ilgili yapılan çalışmalar bunlar üzerinde de yoğunlaşmış vaziyette.”
6u8AMrd5kUSBkMBjCnriZg.jpg

Prof. Dr. Yüksel Coşkun, kör fare denilmesi ile ilgili olarak da, “Kör fareler, yer altında kazdıkları tünellerde yaşadıkları için zamanla evrim geçirerek son hallerini almışlardır. Gözleri, kulak kepçeleri ve kuyrukları dumura uğramıştır. Gözleri deriden bir perde ile örtülüdür, görmüyorlar. Burunlarının etrafındaki kıllar ve hassas duyu organları sayesinde yönlerini bulurlar. Zamanla evrimleşerek görme yetilerini kaybettikleri için de kör fare olarak anılmışlardır” dedi.
 
Üst Alt