Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu Diyarbakır’da yıkılan ve 38 kişiye mezar olan Dündar Apartmanı’nın tutuklu 2 müteahhidi ile tutuksuz yargılanan arsa sahibi hakkında dava açıldı. 2 müteahhidi ve arsa sahibine 22’şer yıl hapis istendi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerin vurduğu Diyarbakır’da 1’i boş, 7 bin yıkıldı. 414 kişi yaşamını yitirdi, 912 kişi de yaralandı. Bağlar ilçesi Şeyh Şamil Mahallesi’nde yıkılan, 38 kişinin öldüğü, 37 kişinin de yaralandığı Dündar Apartmanı’nın tutuklu 2 müteahhidi İlhami Dündar ve Sercan Erbey ile tutuksuz yargılanan arsa sahibi Seydo Bozkaya hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kurulan, “Deprem Soruşturma Bürosu”nca yürütülen soruşturma tamamlandı. Sanıklar için “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talebiyle hazırlanan iddianame, 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede ayrıca, soruşturma kapsamında haklarında işlem yapılan H.B., S.T. ve M.Ş.E.’nin kusurlarının olmadığı belirtilerek, haklarında kovuşturmaya yer olmadığı kaydedildi.
İddianamedeki bilirkişi raporunda binanın ruhsatsız, projesiz, denetimsiz ve kaçak olarak inşa edildiği belirtildi. “Binanın ruhsatsız, projesiz ve kaçak olarak inşa edilmesi, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, binanın denetimsiz olarak yapılmış olması nedeniyle yıkılmış olduğunun, bu yıkımda da binanın projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz yapılması nedeniyle inşaata izin veren arsa sahibi ve inşaatı yapan müteahhidin sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” denilen iddianamede, “Şüpheli İlhami Dündar ve Sercan Erbey'in bina yapmaya elverişsiz malzemeler kullanarak, projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz bina yaparak insanların ikametlerine tahsis ettiği, Seydo Bozkaya'nın ise binanın yapılması için arsasını tahsis ettiği tespit edilmiştir.” denildi. İddianamede şu ifadelere ye verildi: “Her ne kadar bu sonucun gerçekleşmesini istememiş olsalar da sonucu öngörmüş olmalarına rağmen eylemlerini gerçekleştirmişlerdir. Dolayısıyla sorumlu oldukları anlaşılan şüphelilerin 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma' suçundan ayrı ayrı cezalandırılmaları kamu adına iddia ve talep olunur.”